|
3-54) Sait Molla nasıl çalışıyordu
Efendiler, bu mektupların suretlerinin alındığını hisseden Sait Molla'nın, Türkçe İstanbul gazetesinin 8 Kasım 1919 tarihli nüshasında bu mektuplardan söz ederek uzun ve sert bir dille kaleme alınmış bir tekzip yayınlamış olmasına rağmen, gerçekler inkâr edilemez. Bu mektupların suretleri, Sait Molla'nın evinden ve mektupların müsveddelerinin yazılı bulunduğu bir defterden aynen alınmıştır. Bu durum bir yana, mektupların içindekiler, memlekette kendini gösteren durumlar ve olaylarla ve ayrıca, ne oldukları ortaya çıkan bazı şahıslarla tam bir uygunluk göstermektedir. Şimdi müsaade buyurursanız bu mektupları tarih sırasıyla arz edeyim:
Birinci Mektup
Aziz dostum,
Verilen iki bin lirayı Adapazarı'nda Hikmet Bey'e gönderdim. Oradaki
işlerimiz pek yolunda gidiyor. Birkaç gün sonra verimli sonuçlarını
elde edeceğiz. Şimdi aldığım şu bilgileri, şu pusulamla acele olarak
size müjdelemek istedim. Yarın sabah kendim gelip etraflı bilgi
vereceğim.
Kuva-yı Milliye taraftarlarının Fransa'ya büyük
bir eğilim gösterdiklerini ve General Franchet d'Esperey'nin Sivas'a
gönderdiği subayların, Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek İngiliz
Hükûmeti aleyhinde bazı kararlar aldıklarını Ankara'daki «N.B.D.
285/3» adamımız bize özel olarak bir kurye ile gönderdiği mektupta
bildiriyor. «D.B.K. 91/3» her ne kadar derneğimiz üyesi ise de,
bende, bu zatın Fransızlara casusluk ettiği ve sizin bu örgüte
başkanlık ettiğinizi etrafa yaymış olduğu kanaati uyanmıştır. Bu
konu üzerinde de zatıâlilerinin görüşlerine ve yüksek güvenlerine
aykırı olarak söyleyeceklerimle, şimdiye kadar o zata güvenmekle
yapmış olduğunuz hatâyı ortaya koymuş olacağım. Dün sabah Adil
Bey'le birlikte Damat Ferit Paşa Hazretleri'ni ziyaret ettim. Biraz
daha sabretmeleri ve beklemeleri gereğini tarafınızdan kendilerine
bildirdim. Paşa Hazretleri, cevap olarak size teşekkür etmekle
birlikte, Kuva-yı Milliye'nin Anadolu'da tamamen kök saldığını, buna
karşı bir hareketle başındaki mel'unlar tepelendirilmedikçe,
kendilerinin iktidar mevkiine gelemeyeceklerini, Zâtışâhâne'nin de
tasvibine sunulan anlaşma hükümlerinin konferansta savunulmasına
imkân olmadığını, Kuva-yı Milliye'nin dağıtılması için şanlı İngiliz
Hükûmeti nezdinde hemen teşebbüse geçilerek, Babıâli'ye,
milletvekili seçiminden önce ortak bir notanın verilmesini,
Adapazarı, Karacabey ve Şile'de Rumlara karşı girişecekleri
saldırıları esas alarak ve Kuva-yı Milli'yenin güvenliği bozduğunu
ileri sürerek, işin çabuklaştırılmasına çalışmamızı ve İngiliz
basınının Kuva-yı Milliye aleyhinde yayın yapmasının sağlanmasını
torpido ile özel olarak gönderilen «E.B.K, 19/2»'ye telsiz telgrafla
dün görüştüğümüz konular üzerinde talimat verilmesini rica ediyor.
Bu gece 23.00'te Âdil Bey sizi (K) da görecek ve Ferit Paşa'nın özel
bazı ricalarını daha bildirecektir. Ondan sonra da Zâtışâhâne ile
Mister «T. R.» görüşebilecektir Refik Bey'e artık güvenmeyiniz.
Sadık Bey de bizimle çalışabilecektir. Saygılarımı sunarım.
11.10.1919 Sait
Not :
Karacabey ve Bozkır'dan henüz bir haber alamadık.
İkinci Mektup
12 tarihiyle Ankara'daki «N.B.D. 285/3» tarafından gönderilen
mektupta, Sivas Hey'et-i Temsiliyesi'nden ve Em. Kur. Alb. Vasıf
Bey'in, d'Esperey ile temas etmek üzere gönderileceği ve birkaç güne
kadar yola çıkacağı bildiriliyor. Hikmet Bey paraları almış. Biraz
daha para istiyor. Önceki gün sizi ziyarete geldiğimde takip
edildiğimi söylememiştim. Dönüşümde biri sarı bıyıklı, diğeri kumral
ve köse iki şahsın sokak başında beni beklediklerini gördüm. Gece
olduğu için epeyce korktum. Yalnız biribirlerine yavaşça «bu Sait
Molla imiş, artık gidelim» dediklerini işittim. Bu fazla temas benim
için hayırlı olmayacak. Fuat Paşa Türbesi yakınlarındaki
görüştüğümüz evi tutabilirseniz buluşabiliriz. Nâzım Paşa
cemiyetimizden haberdar olmuş. Bana çok gücendi. Müsaadenizle
«N.B.S. 495/1» düzenine kendilerini kattım. Ev işi yoluna konuncaya
kadar teması bu zat yapacaktır. Karacabey'de «N.B.D. 289/3»'e
gönderilen bin iki yüz lira alınmıştır. Yola çıkacaklardır. Ferit
Paşa, Babıâli'ye verilecek notayı her dakika beklemektedir.
Zâtışâhâne bu durumdan pek üzgündür. Teselli ettirmeniz ve daima
kendisine ümit verici demeçler verdirmeniz çıkarlarımız gereğidir.
Bizim padişahların her şeye karşı zayıf olduklarını unutmayınız.
Seyit Abdülkadir Efendi, o konu üzerinde pek tuhaf sözler söyledi.
Sözde arkadaşları «vatanseverliğe sığmaz» diyorlarmış. Artık siz
gereğini yapınız. Polis Müdürü Nurettin Bey'in değiştirileceği
söyleniyor. Hepimizin koruyucusu olan bu zat hakkında gereken
kimselerin dikkatini çektiriniz. Saygılarımı sunarım.
Not :
Ali Kemal Bey o zatla görüşmüş. Konuşmayı idare edemediğinden
karşısındaki maksadını anlamış ve hattâ kendisine esaslı bir
hakaretle «biz sizin İngilizler hesabına çalıştığınızı anladık»
demiş.
Üçüncü Mektup
Yapılan propagandaları göz doktoru Esat Paşa kolu ve özellikle
Çürüksulu Mahmut Paşa, resmî bilgilere dayanarak durmadan tekzip
ettiriyor ve halkın heyecanını yatıştırmaya çalışıyorlar. Bu
adamlara başvurulduğunda hiç cevap verilmemesini, dün
kararlaştırılan zâta, Zâtışâhâne vasıtasıyla emir vermenizi rica
eder saygılarımı sunarım.
19.10.1919
Sait
Dördüncü Mektup
Aziz üstâd.
Muhipler (İngiliz Muhipler Cemiyeti üyeleri) arasında Franmason
örgütü itirazlara sebep oluyor. İttihatçıların tuttuğu yoldan
gidilmesinden çekiniliyor. Bu programı, örgütün idaresine tam bir
imanla yetiştirilmiş gençlerin alınmasıyla uygulayabileceğiz. Benim
kıyafetimin engel olması yüzünden, eski dostunuz «K.B.V. 4/35»
kararlaştırılmış olan esaslar çerçevesinde işe başlayacaktır. Ankara
ve Kayseri'den yine haber yok. Saygılarımı sunarım üstâdım.
19.10.1919
S.
Beşinci Mektup
Üstâd,
Kasideci-zâde Ziya Molla dün Adam Block'a haber göndermiş, eski
dostu olduğuna güvenerek benim başında bulunduğum Muhipler
Cemiyeti'nin gördüğü himayenin, İngilizlerin karakter yapısı ile
bağdaştırılamadığını ve bunun kamuoyunda kötü etkiler yaptığını, bu
bakımdan cemiyeti namuslu kimselerin temsil etmesi gerekeceğini
dolaylı olarak bildirmiş ve benim aleyhimde pek çirkin şeyler ilâve
etmiş. Bu zatın bana karşı şahsî düşmanlığı olduğunu hatırlatmak
isterim. Ziya Molla'nın damadının kardeşi eskiden benim karımdı.
Kendisini boşadığım için bana böyle bir düşmanlık yöneltildi.
Durumun Adam Block Hazretleri 'ne bildirilmesini ve Ziya Molla'nın
şimdi İngiliz yanlısı olmayıp, Millî Mücadele'yi benimseyenlerin bir
propaganda aracı ve Mustafa Kemal Paşa ile aralarında ilişki
bulunduğunu ve beni suçlamakla kendi içyüzünü göstermekte olduğunu
yüksek dikkatlerinize sunmak isterim.
21.10.1919 S.
Not :
Bir sakınca yoksa Adam Block Hazretleri'ne size olan hizmetimi
bildiriniz.
Altıncı Mektup
Sayın üstâd,
Ankara'dan «N.B.D. 295/3» ten kurye ile gelen 20 Ekim 1919 tarihli
mektupta, «K.D.S. 93/1», talimatımız gereğince orada bırakılarak
kendisi Kayseri'ye hareket etmiştir. Talimatın onaylı bir suretini
de Galip Bey'e gönderdiğini bildiriyor. Önceki ödenek sarf edildiği
için yeniden ödenek istiyor. Gizli örgütün yayıldığını, başındaki
bozgunculardan yakasını kurtaran Muhiplerimizin, şimdilik köylerde
kalmak şartıyla, el altından işe başladıklarını müjdeliyor ve
zâtıâlîlerinin son plânlarının iyi sonuç vereceğini bildiriyor. «M.K.B.»
düzgün Türkçesi sayesinde önemli roller çeviriyormuş. Hele
hocalığına diyecek yok diyor. Talimatın «XVV.» plânı tamamen
hazırlanmış. Aramıza yeni yabancılar girmemiş ise, durum sezilmeden,
maksat fiilen elde edilmiş olacaktır. Yeni ödeneğin gönderilmesini
beklemek üzere kurye «4R» burada alıkonulmuştur.
S.
23/24.10.1919
Not :
Ahmet Rıza Bey'in İtalyan mandası ile ilgili demecini mektubun
sonuna ekledim. Kendisinin Fransa'ya geçmesi bizce tehlikeli olur.
Bunu engelleyiniz.
Yedinci Mektup
Üstâdım,
Ali Kemal Bey dün o zatla görüşmüş. Basın konusunda biraz ağır olmak
gerektiğini söylemiş. Bir kere bir görüşe inandırılmış olan düşünce
ve kalem erbabını, o görüşe zıt bir gayeye yöneltmek, bizde
kolaylıkla mümkün olmaz. Bütün resmî memurlar, Millî Mücadele'yi
şimdilik iyi görüyor demiş. Ali Kemal Bey, talimatınıza harfi
harfine uyacak. Zeynel Abidin Partisi'yle de işbirliği yapmaya
çalışıyor.
Sözün kısası, işler bulandırılacak. Bugünlerde
Fransız ve Amerikan çevrelerinde benim adım çok geçiyormuş. Bunun
hikmetini hâlâ anlayamadım. Millî Mücadele taraftarlarının, bu
hükûmetin siyasî memurları üzerinde yaptıkları etkinin sonucu
olarak, hayatımın korunması size emanet edilmiştir. Ben kendi
kendime bu ümitle cesaret veriyorum. Hikmet ile bizzat görüştüm. Bu
sefer kendisini kaypakça gördüm. Bununla birlikte kesin olarak söz
verdi. «Ben merdim. Sözümden dönmem» dedi. Sivas olayını nasıl
buldunuz? Biraz düzensiz ama yavaş yavaş düzelecek. Kadıköylü de işi
üzerine alıyor. Fakat o yere batası İttihatçı basın, bazan bizim
işlere engel oluyor. Bunların yazılarına dikkat etmek gerekir.
Paşamız hâlâ sinirli. «Ne vakit olacak?» diyor. Ev sorununun hâlâ
çözülmemiş bulunması, temas ve ilişkilerimizi güçleştiriyor. «N.B.S.
495/1 «Konya'ya önem verilmesini tavsiye ediyor. Size kendisinin
ağızdan anlattığı konu üzerinde dikkatini çekmemi rica ediyor. Ali
Kemal Bey'in son felâketi üzerine üzüntülerinizi bildirdiğinizi
söyledim. Bu zatı elde bulundurmak gerekir. Bu fırsatı kaçırmayalım.
Bir hediye sunmak için en uygun zamandır. 19 Ekim tarihli mektubumu
almadığınıza üzgünüm. Aracı olan şahsı biraz sıkıştırınız.
Tehlikeden sakınmak benim için pek önemlidir. Yeni bir parola
gönderiniz. Hikmet'e ve Kadıköylü'ye numaralarını vereceğim.
Saygılarımı sunarım üstâdım.
24.10.1919
S.
Not :
Birkaç defadır söylemek istediğim halde unutuyorum. Mustafa Kemal
Paşa'ya ve taraftarlarına biraz müsait görünmeli ki, kendisi tam bir
güvenle buraya gelebilsin. Bu işe çok önem veriniz. Kendi
gazetelerimizle taraftarlık edemeyiz.
Sekizinci Mektup
Aziz üstâd,
Seçimleri geciktirmek ve geri bıraktırmak için gerek Mustafa Sabri
ve gerek Hamdi ve Vasfi Efendi'lerle talimatımız çerçevesinde uzun
uzadıya görüştüm. Rızalarını aldım. Seçim bölgelerinde propagandalar
başladı. Gereken şahısları elde edecekler. Bol para dağıtmak
suretiyle oyları dağılmaya uğratacaklardır. Zâtışâhânenin bu hususta
aydınlatılması çok gereklidir. Maksada sizin yüksek görüş ve
tedbirlerinizle ulaşacağımızı temin ederim, üstâd.
26.10.1919
Dokuzuncu Mektup
«9.R» kurye geldi. Keskin'deki teşkilât bitmiştir. Arkadaşlara
propaganda için talimat verdim. Başarılarımızın ilk meyvelerini
yakında toplayacağımızdan eminim üstâdım.
27/28.10.1919
Onuncu Mektup
Aziz üstâd,
Sarayda, yeni kabine kurulması ile ilgili hazırlık ve plânların yer aldığı haberi etrafa yayılmıştır. Bu işin hızlandırılması kaçınılmazdır. Anadolu'daki örgütümüzün bazı plânları Kuva-yı Milliye'ce anlaşılmış. Özellikle Ankara ve Kayseri'de aleyhimizde çalışmalar başlamıştır. Kürt Cemiyeti söz verdiği halde bir varlık gösteremedi. Çetelerimizden bir kısmı yok ediliyor.
Ne olursa olsun tasarlanan kabine mutlaka iktidara
getirilmelidir. Ali Rıza Paşa'nın, plânlarımızı önleyici tedbirler
alacağını da tahmin ediyorum Bozkır'a gidecek adamlarımız tanınmış
kimseler oldukları için fazlasıyla korkuyorlar. Konya'da «K.B.
81/l»e, sizin aracılığınızla, olayın kızıştırılması için tebligat
yapılarak propaganda hey'etlerinin bu konuda faaliyete davet
edilmesi gerek ve zaruretini arz eder, saygılarımı sunarım.
29/30.10.1919
Not :
Benim bir mektubumdan Hikmet'e bahsedilmiş. Bu mektupta yazılanları
nereden öğrenmişler? Hikmet'le kendim görüştüm. Bunun doğru olduğunu
Hikmet'ten şaşkınlık içinde dinledim. Casus benim çevremde midir;
yoksa sizin çevrenizde mi?
On Birinci Mektup
Aziz üstâdım,
Kürt Tealî Cemiyeti'ndeki yakın dostlarımızla
görüştüm. Yeni geldiklerinden, birkaç gün sonra verilen talimat
çerçevesinde
hazırlık yapacaklarını, yalnız Kürt aşiretlerinin bulunduğu Doğu
illerine gönderilecek arkadaşlar için büyük bir ödeneğe ihtiyaç
olduğunu söylediler. «D.B.R. 3/141» den gelen mektupta gösterdiler.
Urfa, Antep, Maraş'ta Fransızlar aleyhine gereğinden fazla
kışkırtmalar yaptıkları ve kolordu komutanının takip ettiği yumuşak
politikaya rağmen, halkı kandırdıkları yazılıdır.
Kabinenin başkanlığına Zeki Paşa'nın getirilmemesi ile ilgili görüş doğru değildir. Bu zat Kürtler üzerinde hâkimdir. Eski Ermeni meselesi unutulmuştur. Sizin ileri sürdüğünüz görüş, herhalde bugün için mevsimsizdir. Bunu, gereğinde başka türlü göstermek mümkündür.
Üstâtça yardımlarını her dakika beklemekteyiz.
Karşıdaki olayı diğerlerine de yaymaya çalışıyoruz. Bendeniz,
saygılarımı sunarım.
4.11.1919 S.
On İkinci Mektup
Aziz üstâdım,
Ahmet Rıza'nın Tan (Le Temps) muhabirine verdiği demeç her halde
dikkatinizi çekmiştir. Emir Faysal’a Fransızlarla anlaşma imzalamayı
tavsiye etmesindeki anlamın taşıdığı siyasî incelik, efendimizin
gözünden kaçmamalıdır.
Kuva-yı Milliye liderleri, sonradan sonraya Fransa'ya dikkate değer şekilde bir yaklaşma eğilimi gösterdikleri gibi, Irak'ta çıkardıkları karışıklık bir yana, öte yandan Suriye'deki hâkimiyetinize de darbe vurmak istiyorlar.
Bu kuvvetin devamında gösterilecek ilgisizlik ve kusur, İslâm dünyasının İngiltere aleyhindeki olağanüstü galeyanına yol açacaktır. Üzerinde özenle durulmuş olan bu noktayı büyük bir değer vererek görmek ve yüksek seviyedeki siyasî şahsiyetlerinize göstermek zarurîdir.
İleri sürdüğüm bu görüşle, ilmî değerinize karşı bir saygısızlıkta bulunduğum yargısına varmayınız. Çünkü, Türkiye üzerinde, sizden başka bir kuvvetin nüfuz ve egemenliğini devam ettirmesi, siyasî gayemize aykırıdır.
Fransa, İtalya ve özellikle Amerika'nın, gerek devlet adamları ve gerek basınıyla bu kuvvete karşı gösterdikleri çeşitli eğilimler, siyasi ve askerî üstünlüğünüzle rekabete girişildiğinin açık bir delilidir.
Ahmet Rıza gibi Clemenceau (Klemauso)'nun, Pichon (Pişon)'un ve çeşitli politikacıların eskiden beri süregelen yakın dostluklarını kazanmış olan şahsiyetlerin Fransa'da önemli bir rol oynayacağından ve kamuoyunu tam anlamıyla istedikleri yöne çekebileceklerinden emin olunuz.
Bu zatın İsviçre'ye geçeceğine dair bilgi
alındığına göre, oradan bir fırsatını bulup Fransa'ya geçmek
emelinde olduğuna inanabilirsiniz. Balıkesir yakınlarındaki
kuvvetlerimiz bozularak kaçmış ve «A.R.» de gizlenmiştir. Yeni
kuvvetler hazırlanıyor. Beş bin liradan aşağı olmamak üzere ödenek
istiyor.
Karaman'dan «D.B.S. 40/5» ten gelen mektupta, şimdilik beklemek
zorunda olduklarını ve Kayseri'den «K.B.R. 87/4»ten gelen mektupta
da, yakında harekete geçeceklerini bildiriyor. Ziya Efendi de
«H.K.», «C.H.» bölgesinde örgütlenme tamamlanmış olduğundan yalnız
ödenekle oraya hareket etmek mecburiyetinde olduğunu söylüyor.
İsterseniz durum hakkında bizzat geniş bilgi verecektir. Sıkı bir şekilde takip edildiğimizi, plân ve hazırlıklarımızdan Sivas'ın düzenli olarak haber aldığını arz edebilirim. Mehmet Ali'ye güvenmeyiniz. Ağzı sıkı değildir. Her halde boşboğazlık ediyor. Dış plânlama ve teşkilâtta bendenizden başkasını kullanmasanız daha isabetli hareket edersiniz.
Ali Kemal Bey'in listeye alınması zarurîdir. Bu
kadar sırrımızı taşıyan bu zatı gücendirirsek, plânlarımız olduğu
gibi düşmanların eline geçer. Bu zatı sıkça kollayınız. Saygılarımı
sunarım üstâdım.
5.11.6919 S.
Not :
Kemal yakalanmış, ona bağlı olması dolayısıyla «K.B.R. 15/1»)in
örgütle ilişki derecesi ortaya çıkmış demektir. Bu zatı korumak
zarurîdir.